ÇAY KANUNU BEKLİYORUZ

                             
‘’ÇAY KANUNU’’ BEKLİYORUZ


Çay konusunun tartışıldığı her toplantıda her konuşmacı konuşma metninin bir yerinde muhakkak ki şu ifadeyi kullanmıştır.  ‘’Çay sektörümüzün bir kanuna ihtiyacı vardır.’ ’  Toplantıya katılanlar ise muhakkak ki bu talebi başlarını sallayarak onaylamışlardır.

ÇAYSİAD olarak bizde aynı görüşe sahibiz. Yaptığımız piyasa çalışmalarında bu beklentinin sektörün tüm paydaşlarınca seslendirildiğini ve geniş bir mutabakatın sağlandığını gördük. Herkes Çay Kanunumuz çıksın istiyor.

Meseleye başka pencerelerden bakanlarda aynı noktaya işaret ediyor.

Sektör istikrarın dışına kayma işaretleri vermektedir.

‘’Çay kanunu çıkartılmalıdır.’’

SEKTÖR ANLIK BİLGİ VEREN ALTYAPIYA SAHİP DEĞİLDİR,

Çay sektörü kullandığı üretim teknolojileri bakımından iyi bir performansa sahip olsa da, bilgi aktarımı bakımından aynı üne sahip olamamıştır. Meselâ, sezonun her hangi bir gününde, kaç kilo yaş çay satın aldık, kaç kilo yaş çay işledik, kaç fabrika faaliyet gösterdi ve ne kadar kuru çay üretildi gibi bilgileri bilgisayarınızın tuşuna basarak öğrenemezsiniz. Bu seviyede hızlı hizmet alabildiğimiz online bir altyapıya şu an için sahip değiliz.

Bu altyapıya sahip olabilmemiz için çay kanunun çıkması, kanun sayesinde devletin sisteme müdahil olması ve bakanlığın bu bilgilere ulaşmak için altyapıyı kurması gerekiyor.

SANAYİCİ KANUNU BEKLİYOR;

a-      Haksız rekabet giderilecek

Dünyada çay üreten ülkeler kuru çaylarını çay borsalarında satmaktadır ve ithalat, ihracat işlemlerini de çoğunlukla bu borsalar üzerinden yürütülmektedir. Bu başarılı sistem yaygın bir şekilde kullanılıyor.  Türk çay sanayicisi de bu uygulamayı benimsemiş ve talebini dile getirerek Türk çay borsasının kurulmasını sağlamıştır. Ancak, borsada çay satma keyfiyeti bir yasaya dayandırılıp disipline edilemediği için borsanın işletilmesi beklenen başarıyı gösterememiştir. Bu yüzden özlemini duyduğumuz standarda da kavuşamadık

Meclise sevk edilen çay kanunu bu boşluğu dolduracak maddeler içermektedir ve sistemin çalıştırılmasına ciddi katkı verecektir

b-     Kalite hassasiyeti bozulmasın isteniyor.

Türk çayının kendine has damak tadı ve tüketici nezdinde kabul görmüş iyi bir kalitesi vardır. Çay sanayicisi bu hassasiyeti korumak için azimlidir ve tüketicinin talep ettiği doğal ve katkısız çayı üretmek için azami gayreti göstermektedir.

Bu gayrete rağmen, yasal boşluklar yüzünden ortaya çıkan ve kamuoyu nezdinde gündem olan bazı olumsuz olaylar ile zaman zaman karşılaştığımız doğrudur. Bu yasa dışı olaylar tüm sektörü töhmet altında bırakarak yıpratmaktadır. Meclisteki taslak çay kanunu bu alanı disipline edebilmek üzere önemli maddeler içermektedir.  Hammadde kalitesi, üretim standardı ve gündemden hiç düşmeyen içindekiler konusu kanun sayesinde kontrol altına alınacaktır.

 

c-      Tüm sektörde aynı üretim standardı olsun isteniyor.

Kuru çay üretilirken zamana uymak zorunluluğu bulunan aşamalar vardır ve bu aşamalarda zaman mefhumunu göz ardı edilmemelidir. Meselâ femantasyon aşamasında iyi mayalansın diye yaş çayı ihtiyaç duyulan süre için bekletmek gerekir. Süreyi göz ardı ederek gerekenden daha kısa sürede çayı fırına vermek ya da hiç bekletmeden fırına vermek damak tadını değiştireceği gibi kaliteyi de bozacaktır. Yasal bir standart olmaması sebebiyle ortaya çıkan bu durumlardan üretici firmalar ciddi rahatsızlık duymaktadır.

 Meclisteki çay kanunu taslağı bu alanda bir standart oluşturacak maddeler içermektedir ve üretilen çayın kalitesini garanti altına almaktadır.

d-     Hammadde kalitesi iyileştirilmelidir.

Ülkemizde günlük üretim kapasitesi 20.bin ton seviyelerindedir. Piyasaya bu miktarın üzerinde yaş çay indiği zaman tüm sektör bocalamaktadır. Hammadde kalitesi zarar görmekte, büyük bir kitleyi rahatsız eden fiyat istikrarsızlığı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu alanın da disipline edilmesi şarttır.

Meclisteki çay kanunu taslağımız bu alandaki şikâyetleri azaltacak şekilde maddelere sahiptir. Taslak kanunlaşırsa çay sektörümüz ‘’Lisanslı üretim’’ ve ‘’Sözleşmeli tarım’’ kapsamına alınacak ve sektör yeni bir sistem dâhilinde devletin kontrolünde disipline edilecektir.

 

MÜSTAHSİLİN YAKLAŞIMI

a-      Fiyat istikrarı

Piyasaya indirilen yaş çay miktarı ihtiyaçtan fazla olunca Arz/Talep dengesi bozuluyor ve yaş çay fiyatlarında beklenmedik düşüşler yaşanıyor. Zaman, zaman yüksek üretim maliyetleri ödeyen çay üreticisi zararına mal satmak zorunda kalabiliyor. Üreticiye rahatsızlık veren bu alan ıslah edilmesi gereken en önemli alandır ve şikâyetlerin yoğunlaştığı başlıca meseledir.  Bu alanda çok çalışılmış, çok toplantılar yapılmış ve meclise sunulan çay kanunu taslağına çay üreticisinin ‘’sözleşmeli tarım’’ kapsamına alınarak korunması maddeleri konulmuştur.

Kontenjan uygulaması

Çay Kurumu günlük üretim kapasitesinin üzerinde gelen çayı engelleyebilmek amacı ile kontenjan uygulamaktadır. Üretici ise çayımı biran önce toplayayım ve satayım istiyor. Birbirine zıt bu talepler dengeleri çok yönlü olarak bozmaktadır ve çay üreticisini kaçınılmaz bir sonuç olarak ÇayKur’un kontenjan uygulaması ile yüzleştirmektedir.

Kanun taslağında Dünya genelinde yaygın şekilde uygulanan ‘’sözleşmeli tarım’’ ve ‘’Lisanslı üretim’’ uygulaması benimsenerek arz/talep dengesinin korunacağı ve mübaya standardının sağlanacağı öngörülmektedir. Sözleşmeli tarım müstahsilin çayının satın alınacağını garanti eden ve fabrikanın talebine göre toplanmasına olanak sağlayan dünyada uygulama alanı bulmuş önemli bir istikrar unsurudur.

TÜKETİCİ NİN DURUMU

a-      Tüketici ne satın aldığını bilmek istiyor

Bilinçli tüketicilerin olduğu günümüzde sağlığına olumlu katkı versin diye raftan bir paket çay satın alan her çay tiryakisi paketin için de ne satın aldığının bilgisini görmek istiyor. Sun’i aroma katılmış mıdır? Ekstrat katılmış mıdır katılmışsa içeriği ve miktarı nedir bilmek istiyor. Dem verme seviyesi ve karışım değerleri hakkında bilgileri de göreyim diyor.

-        Her bilgi paketin üzerinde bulundurulmalıdır.

Bilindiği gibi Türk çayının âlâmeti farikalarından bir tanesi, satın aldığımız bir kg paketli çaydan ortalama 350-400 ince belli bardak çay içebiliyor olmamızdır. Bu Türk çayının standardıdır. Ancak piyasadaki aşırı rekabet sebebiyle bu standardın Sun’i ekstratlar katılarak bozulduğu ve 700-800 bardağa kadar dem veren çayların satıldığı bilinmektedir. Tüketici Eğer böyle bir karışım varsa bunu ambalâjında görmek istemektedir

Çay kanun taslağımız yasalaşırsa bu talepler yasal güvenceye bağlanmış olacaktır.

BÜYÜK MESAİ HARCANDI

Meclise sevk edilen Çay Kanunu taslağı için sektörün tüm paydaşları çok çalıştı ve büyük mesailer harcadı. Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin öncülüğünde çok sayıda toplantılar düzenlendi, konu tüm detayları ile masaya yatırıldı ve tüm paydaşlar katkılarını sundular.  Böylece sektör yıllardır özlemini çektiği bir taslak metni ortaya çıkarmayı başardı. Yapılan her toplantı çoğunlukla mutabakat sağlanarak nihayetlendi ve ortak amaç yukarıda kısaca değindiğim şikâyet alanlarının ortadan kaldırılması ve sektörde otokontrolün sağlanarak istikrar performansının artırılması idi.

Gururla söyleyebiliriz ki Çay sektörümüz ihtiyaç duyduğu tüm altyapı çalışmalarını bitirmiştir. Ortak bilinç ise bu altyapı kuruluşlarından yeterli performansı alamıyoruz noktasında ortaya çıkmaktadır.

Dün olduğu gibi bugünde aynı hedefin peşindeyiz; ‘’Sektörün çay kanununa acil ihtiyacı vardır.’’

Yoğun çalışmalar, bunca emek, harcanan uzun mesailer bizi hedefimize yaklaştırdı ve Emek veren herkesi umutlandırdı.

Ve bir gün sevindirici o haberi aldık. ‘’Çay Kanunu Taslağımız’’ meclise sevk edilmiş.

NÜMAYİŞLER İŞİ BOZDU

Daha ne olduğunu anlayamadan, taslak ne içeriyor görmeden ve üzerinde hiç yorum yapılmadan, haklı ya da haksız ortaya çıkan endişeler ve bu endişeleri dile getirmek için yapılan nümayişler işi bir anda alt üst etti.  Oy sa, endişeleri gidermek, tarafları bilgilendirmek için el birliği ile çalışabilme fırsatımız hep vardı. Bu gün için Kanun taslağımız mecliste kabul edilmiş, çay sektörümüz çay kanununa kavuşmuş olacaktı.

EMEK VERENLERE HAKSIZLIK YAPILDI

En maliyetli ve en zor iş yapılan bir şeyi yıkıp yeniden yapmaktır. Bu şekilde uğraşmak daha büyük zaman israfı ve daha büyük emek israfı anlamına gelir. Yapılan bir şeyi tamir etmek ise daha maliyetsiz ve çok daha kolay bir yoldur.

Çay kanunu taslağımız alt komisyona sevk edilerek ilgili paydaşlar komisyon toplantısına davet edilmişti. Bunun amacı itiraz alanları var mı, farklı görüşler önererek katkı sunmak isteyenler var mı, paydaşların önereceği yeni görüşler bulunuyor mu?  Bunları görmek ve eksiklik görülen alanları düzeltmekti?

ACELECİ DAVRANARAK ZAMAN KAYBETTİK

Belli olmuştur ki kamuoyunu bilgilendirme noktasında eksik kaldık ve aceleci davranan bir yaklaşım ile yüzleştik.  Bu yüzden çalışmalar sekteye uğradı ve emek verenlerin morali bozuldu. Bu alandaki eksikliğimizi gidermek zorundayız. Öncelikle paydaş kurumlar yeniden toplantılara başlayarak birbirimizi cesaretlendirmemiz ve eksikliğimizi gidermek için kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına başlamamız gerekiyor.

Çünkü ‘’Çay Kanunu sektörün acil ihtiyacıdır’’ algısı halâ değişmedi.

 

MUSTAFA YILMAZ KAR

ÇAYSİAD