ÇAYDA KALİTENİN ARTIRILMASI İÇİN NELER YAPILMALI



ÇAYDA KALİTENİN ARTIRILMASI İÇİN NELER YAPILMALI SORUSUNUN İKİ ANA BAŞLIĞI VARDIR;


A- ÜRETİMDE KALİTE 
B-  DAMAK TADINDA KALİTE

a- ÜRETİMDE KALİTE

Ülkemizde 1940 lı yıllardan beri yaklaşık 80 senedir çay üretilmektedir. Üretilen çay  kendine has bir damak tadına sahiptir ve Türk çay tiryakisi bu tadı benimsemiştir.  1940 lı yıllarda bahçelerden toplanan çay elle toplanıyordu ve bu çalışma  filizlerin tek tek alınması şeklinde yapılıyordu. O dönemlerde %23 ler seviyesinde bir randıman seviyesi vardı. Bunun anlamı 100 Kg yaşçay dan 23 KG kuruçay elde ediliyor şeklinde ifade edilebilir.
Tek alıcı devletti ve Tekel Çay sektöründe mutlak hakimiyete sahiptı. Hammadde kalitesi hassasiyeti çay eksperlerinin titiz seçimleri sebebiyle çok yüksekti.
1983 yılında ÇAYKUR kuruldu ve tekel'in işlevi Çaykur'a devredildi. Hassasiyet değişmedi, Hammadde kalitesi aynı hassasiyetle takip edildi. Elle çay toplayan bir kişi  beceri seviyesine göre en çok 80 kg çay toplayabiliyordu.
1984 yılında çay sektörü Özel  firmalara da açılınca yeni fabrikalar kuruldu ve hammaddye talep arttı.
1990 lı yıllarda elle çay toplanması işine bir kolaylık getirildi ve çay toplama makası uygulama alanına girdi. Bu yeni icat günlük piyasaya sürülen yaşçay miktarını dört, beş kat artırdı. Makas ile çay toplayan müstahsil  günde ortalama 250 Kg çay toplamaya başlamıştı. Başta Çaykur olmak üzere çay otoritelrri itiraz ettiler çünkü, makas kullanımı hammadde kalitesini bozmuştu. Hammaddenin kalitesindeki düşme sebebiyle üretim randımanı %18 lere, %19 lara geriledi. Çaykur etkin tedbirler alma yoluna gitti ancak bir sonuç elde edemedi. Makas üreticinin kullanımında kolaylık sağlayan bir araç olarak kaldı.
Ülkemizde çay toplama işinde tecrübesiz yabancı işçiler istihdam edilince sorun daha da büyüdü. İşi bilmeyen acemi çay toplayıcıları hem ağaçlara ve hem de hammaddeye zarar verdiler.
Bu gün teknoloji çok daha ileridedir ve çay toplama makineleri devreye girmiştir. Ancak hammadde kalitesini artıracak bir önlem halâ alınamadı. Kalitesiz hammadde konusu sanayici dahil tüm tarafların şikâyet ettiği en önemli husus olarak gündemde kalmaya devam ediyor..

ÇAY KANUNU TASLAĞI HAMMADDE KALİTESİNİ ARTIRICI ÖNLEMLER İÇERİYOR

Sektör kendi içinde otokontrol mekanizması oluşturarak bu soruna çözüm bulamadı.  Bu çözümün bulunması sorumluluğunu ''Çay Kanunu Taslağına'' konulan maddelerle  Bakanlığa yükledi. Çay kanunu meclisten geçerse, çay sektöründe üretim mekanizması;  çayın ekiminden, toplanmasından, üretilmesinden tüketim için raflara yerleştirilmesine kadarki tüm aşamalarında denetim Bakanlığın uhdesinde olacaktır.
Fabrikadaki üretim aşamaları, zamana duyarlı dinlendirme dönemleri dahil, hepsi bakanlık denetiminde olacaktır. 

DAMAK TADI KALİTESİ

Çayımızı rakiplerimizle kıyaslamak gibi bir değerlendirmenin içine girersek, Uzakdoğu çaylarının yumuşak içimine karşılık Türk çayı daha sert ve daha aromatik bir damak tadına sahiptir diyebiliriz. Global çay sektöründe damak tadı algısı değişkenlik göterebilmektedir..  Bir ticari mal haline gelen çay'ın satış cirolarını artırıcı önlemler üzerinde yoğun çalışmalar yapılıyor.
Bunların en başında herkesin damak tadına uygun sun'i aroma eklenmiş ürünler gelmektedir. Çay insan sağlığına yararlı ürün olma özelliğini kaybetmiş ve global piyasada 23 miyar dolar ciroya ulaşan bir kâr alanı haline gelmiştir. 
Türk çayı ise bu hengamenin dışındadır ve 1940 lardaki gibi doğaldır.  Bu günde hiçbir katkı maddesi içermemektedir. 

Türk çayının genel özelliklerini yani alameti farikalarını şöyle sıralayabiliriz;

  • 1-Türk çayını demleme suyu ile buluşturmadan önce soğuk su ile yıkadığınızda renk atmadığını görürsünüz. Bu, katkı içermediğini ve sadece doğal rengini verdiğini göstermektedir.
  • 2-Türk çayı deme yatırıldığında sizden en az on beş dakikalık bir süre ister. Bu süre tavşankanı diye tarif edilen rengine ulaşması için ihtiyaç duyulan bir süredir. Çayımız ancak bu sürede beklenen rengine ulaşabilmektedir.
  • 3-Demlenen Türk çayı yarım saat içinde tüketilmelidir. Sadece taze olduğunda geleneksel tadına varılabilen Türk çayı bir saatin sonunda bayatlamakta ve alışılmış tadını vermemeye başlamaktadır.
  • 4-Uzakdoğu çaylarının yumuşak içimine karşılık Türk çayı daha sert ve daha aromatik bir lezzete sahiptir. Farklı damak tatları oluşturulmaya çalışılan global dünyada çayımızın bu özelliği en büyük avantajıdır.
  • 5-Çayımızın bir kilogramından 350-400 bardak çay içebilirsiniz. Mayıs ayı filizleri yaklaşık 400 bardak dem verebilirken ikinci ya da üçüncü sürgün filizler yaklaşık 350 bardak dem verebilmektedir. Bu tamamen doğal bir sonuçtur ve çayımıza kimyasal katkı eklenmediğini göstermektedir.
    Sonuç olarak çayımızın kaliteli olduğunu kabul etmekle birlikte, çıkaracağımız çay kanunu sayesinde, sağlığımıza yararı tartışmasız olan daha kaliteli çayı içme şansına kavuşacağımızı söyleyebiliriz.

    MUSTAFA YILMAZ KAR
    2022 Trabzon