Of’dan Uzungöl yoluna döndüğünüzde Solaklı vadisine girersiniz. İki yakası yemyeşil ormanlarla çevrili bu vadide, Solaklı deresinden dağlara doğru çay ağaçlarıyla işlenen topraklar, bahar geldiğinde, rengarenk çiçeklerin boy gösterdiği doğa harikası yerler haline gelirler.
Papatyaların, menekşelerin yol kenarlarını doldurduğu bu harika görselliğe baharda yeşeren çay filizlerini de eklediğinizde, Karadenizin muhteşemliğine hayran kalırsınız.
Taşhan pazarından sonra Cuma pazarına varın ve oradan sola dönerek köprüyü geçin. Önünüze serilen virajlı yollar sizi Bölümlüye ulaştıracaktır. Solunuzdan akan küçük ırmağı takip ederek bazen orman içlerinden, bazen de çay bahçelerinin kenarlarından Filili denilen merkeze ulaşırsınız.
Yol boyunca çay toplayan yorgun insanları gördüğünüzde selamlayın. Onlar sizin için Karadeniz in en güzel çay filizlerini topluyorlar. Yüzlerindeki sıcaklık, dudaklarındaki tebessüm, yorgun olmadıklarının değil, sevgi dolu olduklarının anlamını taşıyor.
Baharla başlayan çay dönemi, Bölümlü sakinleri için telaşe dönemidir. Tazecik çay filizlerini keserken tüm hayallerini ellerindeki çay makaslarının ucunda toplayıverirler. Yağmur demeden, güneş demeden, tan yeri ağardığında havanın nasıl olduğuna aldırmadan yanika nın dik yamaçlarına yayılırlar. Atalarının, dedelerinin toprakları set, set işlediği ve büyük hayallerini gömdüğü bu çay bahçeleri torunlar içinde aynı anlamı taşıyor.
Alın teri aynı alın teri, emek aynı emek. Beklentilerde değişmemiş. Torunlarda dedelerinin yaptığı işleri yapıyor. Onlarda kendi hayat standartlarını daha iyi yapmanın peşindeler.
Toprağa atılan bir avuç dolusu çay tohumundan doğan onlarca çay fidanı, sanki bir bedende can bulmuş gibi. Birbirine karışan fidanları bir kökün dalları sanırsınız. Oysa her biri ayrı bir ağaçtır ve ayrı, ayrı can taşıyor. Hepsi bir arada bir ocak çayı oluşturuyor.
Çay ağaçları naziktir. Çay ağaçları yeni gelin gibidir. İtina göstermek, sevgi ile büyütmek gerekir. Topraktan baş kaldırdıklarında kendilerini size teslim ederler. Onlara iyi bakmalı, sevgi vermelisiniz. Filizleri büyüdüğünde vakit geçirmeden toplamalısınız.
Makas sesleri sessizliğin böğrüne, böğrüne nüfuz edip birbirine karıştığı zamanlar, sahillerde çay toplama işleri bitmiş demektir. Dağların aroması yüksek çay filizlerinin toplama zamanı gelmiştir. Ülkemizin en kaliteli bölümlü çayının hasat zamanıdır şimdi. Genç, ihtiyar herkesin çay bahçelerine girdiği zaman.
Evinize siyah çay olarak gelen tazecik çay filizleri, suya kattıkları kan kırmızısı rengini buradan, Çifteburun dağının yamaçlarından alıyorlar. İçine zindelik, rahatlık ve huzur veren özsularını katıyorlar. Tüketenler sağlık bulsun ve rahatlık hissetsin diye.
Çay ağaçları yaprak dökmeyen ağaçlardır. Kış gelince kalın kar tabakasının altında kaybolurlar. Kar üstlerini örttüğünde onun dibe düşmesine izin vermezler. Bu sebeple kuşların barınağı ve yemlenebildikleri yuvaları olurlar.
Bazı yıllar öylesine çok kar yağar ki tüm setler kaybolur. Yanika nın dik yamaçlarında yüksek gürgen ağaçlarından, kestane ağaçlarından başka her şey kar tabakasının altında kalır. Yüzeyi pürüzsüz, çay ağaçlarını yok sanırsınız.
Karlar eridiğinde, çay ağaçlarının yorganı üzerlerinden kalkar ve yeniden doğa ile yüzleşirler. Gövdeleri sağlık bulmuş, sağlıklı filizler vermek için hazır olmuştur.
Bu zamanlar Bölümlüye bahar gelir. Her yer yeniden çiçeklerle dolar. Dur durak bilmeyen bahar yağmurları düşmeye başlar. Kış boyunca güneşe hasret kalmış çay ağaçları güneşi gördüğünde canlanır ve insanlar için bu tertemiz dağ havasından en lezzetli aromalarını depolar.
Bahçelerimizden topladığımız ve demliğinize size sağlık olsun diye gönderdiğimiz sağlıklı çayımızı içerken bölümlüyü hatırlayın.
Bölümlünün saygın insanlarının itina ile yetiştirdiği çay bahçelerini, yemyeşil yanika yamaçlarından, vadiyi ayaklarınızın altına seren o güzel doğayı ve dal aralarından kendini size göstermeğe çalışan bembeyaz çay çiçeklerini hatırlayın.